Yeni eğitim öğretim dönemi ile birlikte binlerce genç üniversite hayatına ‘merhaba’ dedi. Sadece okul hayatı olmanın ötesinde kültürel bir deneyim anlamına da gelen üniversite hayatına dair bazı önemli tüyolar var. Hayati önemde olmasa da hayatı renklendirecek değerde olan bu tavsiyeleri, ‘yeni bir okul, yeni bir çevre, yeni bir hayat’ sloganını şiar eylemiş çiçeği burnunda üniversiteli gençler için derledik.
Önce yurda çıkın
Muhtemelen yeni bir üniversite derken aynı zamanda yeni bir şehir de diyorsunuzdur. Üniversite okuyacağınız şehire başka bir şehirde geliyorsanız ve kalacak yer arıyorsanız öncelikle yurtta kalma seçeceğini değerlendirin. Hem yeni bir şehir ve kültürde yaşamaya alışırken çekilecek zorluklara ev ve ev arkadaşı gibi sıkıntıları eklemeyin hem de yurtta kalacağınız süre zarfında birlikte eve çıkabileceğiniz arkadaşlar edinin.
Geniş arkadaş grubu girdabı
Okulun ilk aylarında sondan ve sonradan eklemeli bir şekilde genişleyen arkadaş grupları olacaktır muhtemelen. Her derse birlikte girilir, kantine beraber inilir, ders sonrası bir yerlerde beraber vakit geçirilir. Kısa süre içerisinde nüfusu çift rakamlara ulaşmış o grubun üç beş kişiye kadar azalacağının bilincinde ol.
Kulüplere katılın
Sosyalleşme hevesinin örgütlenmiş bir karşılığı da üniversitelerdeki kültür sanat, edebiyat, tiyatro, spor vs kulüpleridir. İllegal yapılanmalara çanak tutan çehrelerden kendinizi koruyabilmek şartıyla yeni hobiler ve arkadaşlar edinmeniz için bir numaralı mekanlardır. Ortak zevkleri paylaştığın ortak arkadaşlar; hem de yeni geldiğimin bir şehirde, yeni bir hayatın içerisine atılmışken.
Fotokopici ile aranızı iyi tutun
Okulun ilk haftaları öylesine önünden geçip gittiğiniz fotokopici dükkanları vize haftası yaklaşırken öğrencinin en kutsal mekanına dönüşür. Şu sınav notları, bu kitabın fotokopisi derken cebinizdeki bozuklukların azalmasına paralel olarak elinizdeki fotokopi destesi had safhaya ulaşacaktır. Üniversite kullanma kılavuzunun en önemli maddelerinden olan bu husus için kendine bazı ‘inek’ arkadaşlar edinmeni de kulak arkasından fısıltıyla nasihat edebiliriz.
Üniversite sadece finallere hazırlanmak demek değildir
Elbette sorumluluklarınızı bilin, en azından sizi okumanız için gönderen anne babanıza karşı vicdani sorumluluğunuzu yerine getirecek kadar derslerinizi önemseyin. Ama iki ya da dört yılınızı ot gibi yaşayacak bir asosyalliğin çarklarına da teslim etmeyin kendinizi. Vize ve final döneminde zaten kütüphanenin müdavimi olursunuz. Arta kalan zamanlarda şehri tanıyın, insanları tanıyın, kendinizi tanıyın.
Erasmus fikrine sıcak bakın
Dedik ya üniversite demek yeni yerlere ve yeni kişilere kucak açmak diye; işte sana eşsiz bir fırsat! Erasmus programı ile iki ya da üçüncü sınıfta iken yurtdışına çıkma fikrini bir güzel ölç biç tart. Üniversite demek, kelime köküne binaen, evrensel olmak demek, sınırları kaldırmak demek. Mezuniyet sonrası hayat hengamesi içerisine düşeceğin için, yurtdışında öğrenci kafasında bir dönem geçirmek için en azından Erasmus programıyla Edirne’nin ötesini tavaf etmiş kişilerle sohbet et.